TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU’NUN
BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A
YAPILAN ZİYARET SONRASINDAKİ
BASIN AÇIKLAMASI

Kıymetli basın mensupları, bugün TOBB Yönetim Kurulu ile Sayın Başbakanımıza Genel Kurulumuza katıldığı için bir nezaket ziyareti gerçekleştirdik. Ziyaretimiz vesilesiyle, ülkemiz iş âleminin sıkıntılarını ve önerilerini aktarma fırsatı da bulduk. Buradan sonra da, CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’na yine bir nezaket ziyaretinde bulunup, hem yeni görevi için hayırlı olsun derken, hem de bu konudaki görüşlerimizi ileteceğiz.
Öncelikle, firmaların, esnafın ve çiftçinin, Vergi, SSK ve Bağ-Kur’da birikmiş borçları 90 milyar lira’ya ulaşmış durumda. Bunun da bir nedeni, uygulanan gecikme faizi ve cezalarının çok yüksek olmasıdır. Hazine’nin borçlanma faizi yüzde 9 iken, uygulanan gecikme faizleri yüzde 27 civarında, yani 3 katına ulaşmış durumda. Burada biriken borçların, yeniden yapılandırılması talebinde bulunduk.
Yine son dönemde ihracat yapan sanayicilerimiz, bir taraftan artan girdi maliyetleri, diğer taraftan gerileyen döviz kurlarından dolayı büyük sıkıntı içindeler. Bu konularda uzun zamandır bir iyileşme yapılamadı. Sanayicilerimizin ihracatlarına destek olacak mekanizmaların muhakkak oluşturulması lazım.
Yapısal reformlar konusunda çalışmalar devam etmeli; Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Perakende Kanunu. Kamu alımlarında yerli üretime %15 fiyat avantajı getirilmesi uygulamasının etkinleştirilmesi gibi… Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu Meclis’e gelmişti ama sonra gündemden düştü. Referandum sonrası açılacak Meclis ile beraber bunların birinci öncelikli olarak gündeme gelmesi gerektiğini ifade ettik.
Bir önemli konu olarak da, önümüzdeki dönemde büyüme sürecinin kuvvetlendirilmesi, portföy yatırımı yerine doğrudan yatırım gelmesi ve faiz oranlarındaki düşüşün devam ederek kamu bütçesinin rahatlaması açısından destek olacak Mali Kural Yasası’nın çıkması ve uygulanması gerektiğini ifade ettik.
Yine bir başka ifade ettiğimiz konu; Bölgesel Kalkınma Ajansları’nın işleyişi ile ilgili gelen çok sayıda şikâyet var. Bunları da Sayın Başbakanımıza ilettik.
İstihdam konusunda biliyorsunuz güzel gelişmeler yaşanıyor. Hep vurguladığımız gibi büyümeye bağlı olarak Türk Özel Sektörünün istihdam kapasitesi artıyor. İşte Mayıs-2010 itibariyle özel sektörde çalışan sayısındaki artış 1,1 milyon kişi oldu.
Referandum konusunda Sayın Başbakanımız kendi görüşlerini, arkadaşlarımız da kendi görüşlerini ifade ettiler.
Biliyorsunuz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak; biz 2000 yılında yeni bir Anayasa ile ilgili çalışmalara başladık. 2007 yılında 83 tane sivil toplum ve meslek kuruluşu bir araya gelerek, yeni bir Anayasanın yapılmasına ihtiyaç olduğu noktasında görüş birliği sağladık. Bununla ilgili çalışmalar yaptık.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı olarak, her genel kurulda özellikle altını çizerek ifade ettim, ‘’Yeni bir Anayasa istiyoruz!’’ diye. Ve bunu sloganlaştıran bir cümle ortaya koyduk, ‘’Güçlü Ekonomi, Kaliteli Demokrasi’’.
Eğer Türkiye olarak 2023’de dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olmak istiyorsak, hem ekonomimizin hem de demokrasimizin güçlü olması lazım. Bu ikisi birbirinden ayrılamaz.
Bu doğrultuda Türkiye’nin yapısal değişiminin en önemli başlangıcı, Anayasa ile olur. Biz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, yeni bir Anayasa yapılması konusunda tavrımızı yıllardır net olarak ortaya koymuşuz. Kamuoyu ile paylaşmışız. En son olarak 22 Mayıs’taki TOBB Genel Kurulu’nda bu konudaki görüşlerimizi açık ve net olarak söylemişiz.
Şimdi bir referandum süreci içindeyiz. Ve bu sürecin siyasallaşması bizleri rahatsız etmektedir. Bu referandumda A partisi, B partisi, C partisi oylanması sözkonusu değildir. Siyasi partileri oylamıyoruz. Bu konunun siyasal bir tartışma konusu da olmaması lazım. İçeriğini tartışıyor olmamız lazım.
Siyasi istikrar ve ekonomik istikrar için, demokrasimizin gelişmesi de şarttır. Referandumun içeriğinin ne getirip, ne götürdüğünü tartışıyor olmamız lazım. Maalesef bizim şu anda kamuoyunda görmüş olduğumuz en büyük eksiklik bu.
TOBB olarak rotamız hep değişimden yana olmuştur. Bundan sonra da böyle olacaktır. Farklı bir sürecin içinde olabilmemiz mümkün değildir. Referandumun Türkiye’ye yakışır, Türkiye’yi hedeflerine taşıyacak, yeni bir Anayasa oluşturulması için bir başlangıç olacağını düşünüyorum. İnşallah referandum sonrasında Türkiye’nin yeni bir başlangıcı, yeni bir Anayasal sürecin başlangıcı olur. Mesleki ve sivil toplum örgütleri olarak elbirliğiyle bizde bu sürece katkı yapmaya hazırız.
Sonuç olarak açık ve net ifade etmek isterim; Dün olduğu gibi bugün de, demokrasimizi, hak ve özgürlükleri genişletecek her türlü adımı olumlu buluyoruz, destekliyoruz.