Bergama Ticaret Odası’nın düzenlediği “Kuzeyege Liman Projesi” ve “ Yöremize Sosyal ve Ekonomik Yansımaları” konulu sempozyum, Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksek Okulu Konferans salonunda gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü Prof. Dr. Adnan Oğuz Akyarlı’nın yaptığı sempozyuma, Dokuz Eylül Ünv. Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Ens. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yöetim Kurulu Başkanı Geza Dolough ve İzmir Ticaret Odası Kent Danışmanı Hitay Baran konuşmacı olarak katıldılar.

Sempozyumda ilk olarak söz alan İzmir Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dolough, Kuzeyege Liman Projesinin sadece Bölge için değil, bütün Türkiye için çok önemli bir proje olduğunu belirterek; “Gelişmiş ülkeler genellikle deniz kıyılarında ve sahil şeridinde kurulmuş ülkelerdir. Bu ülkeler kıyısında bulundukları denizin tüm nimetlerinden yararlanmışlardır. 4500 millik kıyı şeridi bulunan ülkemiz de, son zamanlarda denizin nimetlerinden yararlanmayı öğrenmeye başlamıştır. Tarihe dönecek olursak Pergamon dünyanın en önemli limanlarından bir tanesiydi. Aynı şekilde, Milet, Efes, Priene, Aspendos, Olimpos da dünyanın önemli limanları arasında yer alıyorlardı. Buradan da anlaşılıyor ki limanlar tarih boyunca insanlar için büyük önem taşımaktadırlar.
Günümüzde büyük önem kazanan konteynır taşımacılığı demir yollarından üç bucuk, kara yollarından yedi buçuk, hava yolundan ise 22 kat daha ucuz maliyetlere sahiptir. Deniz yoluyla taşımacılığın bu denli ucuz olması nedeniyle DLH (Demiryolları Limanlar ve Hava Meydanları İnşaat Genel Müdürlüğü) Bölge Müdürlüğü tarafından 1993 yılında geniş çaplı bir araştırma yapılmış, ve şu anda üzerinde konuştuğumuz Zeytindağ körfezindeki Liman Projesi ortaya çıkarılmıştır. Bu bölgede bir liman yapılacak olması bizleri bir hayli heyecanlandırıyor. Kamuoyunda sürekli söylentiler var. “Zeytindağ Limanı gerçekleşir ise Alsancak limanının işlevselliği bitecek”, yada “zaten küçük bir liman olacak onun için gerek yok” gibi. Ancak şöyle bir gerçek var ki; Bu limanın yapılması bile Türkiye’nin konteynır limanı ihtiyacını tam anlamıyla karşılamayacak. Bu demek oluyor ki; bu bölgede yapılacak olan liman ve Türkiye’deki diğer tüm limanlara her zaman ihtiyaç olacak. Bu liman açıldı diye Alsancak Limanının kapaması söz konusu değil. Ayrıca bu Zeytindağ Limanı’nın küçük olacağı da doğru değil. Limanın yapılacağı bölgede yapılan fizibilite çalışmalarında 10 km lik bir kıyı şeridi projenin içerisindedir. Buraya küçük te olsa bir liman yapılsa bile zamanla bu 10 km lik kıyı şeridi kullanılarak liman büyüyecektir. Bu da işletmenin işlevselliği ile doğru orantılıdır. Çandarlı limanının yapılmasının hemen ardından çevresinin yerleşim yeri olması örneklerle görülebilir. Örneğin İzmir Limanı bugün konumu itibariyle yaklaşık 100 bin kişiye iş ve aş sağlıyor.. Avrupa’da bir çok önemli liman önceleri küçük teşebbüsler olarak hayata geçirilmiş ve hemen hepsi kısa sürelerde büyüyerek önem kazanmışlardır. İşte bu yüzdendir ki Çandarlı limanı Kuzeyege bölgesi ve dolayısıyla Türkiye için büyük önem taşıyor. Gelinen noktada limanın projesinin hayata geçirilmesi çok uzun sürmeyecek. Yani bir İzmir limanı gibi uzun yıllar liman inşaatının yapılmasını beklemeyeceğiz. Çünkü DLH nın öngördüğü tarihler bize bunu gösteriyor. Ben Çandarlı Limanının bölgenize hayırlı olmasını diliyorum.” Şeklinde konuştu. .

Sempozyumda ikinci sırada söz alan Prof Dr. Doğan Yaşar da
Neden Türkiye’ye Ana Liman?
Neden İzmir Civarına yeni bir liman?
Neden İzmir’in Kuzeyine bir Liman?
Neden Çandarlı Körfezi?
Konu başlıklarıyla hazırladığı slayt gösterisiyle Kuzeyege Liman Projesi nin neden önemli olduğunu anlattı. 1997 yılında ilk defa Çandarlı Limanı’nın fizibilite çalışmalarının yapıldığını belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü. Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasındaki konumunun sağladığı avantajlar,Türkiye ekonomisinin Akdeniz’in hızlı büyüme gösteren ekonomilerinden olması, Ortadoğu’ya ve Türki Cumhuriyetleri’ne transit ticaret olanakları,Serbest ticaret bölgelerin oluşturulması,Doğu Avrupa ülkelerinin serbest pazar ekonomisine geçme hazırlıkları,Karadeniz Ekonomik İşbirliği Projesi (KEİP),Tuna Nehri’nin trafiğe açılması,GAP Projesi ile 1.6 milyon hektarlık tarım alanının kazanılacak olması,ülkemiz limanlarının rekabet şansını artıracak olan önemli gelişmelerdir. İşte bu nedenlerden dolayı Türkiye limancılık sektörünün geleceği açısından oldukça önemli gelişmelere yol açabilecek olup, limanlarımızın ek yük potansiyelini içermekte ve öncelikli noktalarda yeni yatırımları gerektirmektedir. İzmir ve civarı da bu öncelikli alanlar kapsamında olmasından dolayı
Körfez derinliği az olan ve büyük gemilerin yanaşamadığı Alsancak limanı ihtiyacı tam olarak karşılayamadığından Yeni kuşak gemilerin yani 50.000 DWT üzerindeki gemilerin yanaşabileceği yeni bir liman ihtiyacı oluşmuştur.Ayrıca Alsancak Limanı’nın konumu bakımından gelişme şansı yok. Son yıllarda konteyner yükünde ciddi bir artış var ve kapasite hemen hemen dolmak üzere. Ve ülke toplamının genel yükünün %18.6’sı, konteyner bazında ise %38.8’i İzmir limanında elleçleniyor. Bu değerlerde İzmir Limanın tıkanması durumunda Türkiye ticaretinin de tıkanmasına neden olabileceğinin en büyük delilleri. Ayrıca Çandarlı Liman Projesinin hayata geçmesiyle.Çanakkale ve İstanbul Boğazı geçişleri de büyük oranda rahatlayacaktır.Çandarlı Körfezine bir liman yapılması fikri de Ulaşım yönünden en avantajlı konuma sahip olması Hem ana hat ile Karadeniz ülkelerinin ortasında bulunması hem de Tuna Nehri’nin ulaşıma açılması ile buradan gelen ve giden yüklere transit liman olma özelliği kazanacak olması Hem de İzmir güneyinin turizm ve kültür balıkçılığı yönünden önemli olmasından dolayı güney bölgeleri turizm ve balıkçılığa bırakmak Türkiye açısından liman kadar önemli. Ayrıca ulaşım ağı olarak kuzey çok daha gelişmiş durumda.Demiryolu ağının iyileştirilmesi ile gerektiğinde Bursa gibi kuzey limanların hinterlandında bulunan bölgeler ile Orta Anadolu bölgesi de bu limanı kullanabilir.Gelişme sahası çok geniş. Ulaşım açısından limanların en önemli unsuru olan demiryolu İzmir-Aliağa arası bitirilmiş durumda. Otoyol olarak ise yine İzmir-Aliağa arası çift şeritli olarak mevcut. İzmir-Aydın otobanı bitirilmiş durumda.: Ege bölgesinin büyük sanayisini oluşturan (Petkim, Aliağa rafinerisi, MKE gibi) büyük kuruluşlar da Çandarlıya çok yakın. Bütün bu avantajlar gözönünde bulundurulduğunda ortaya çıkan projenin 2.nci aşaması olan yapımı ve bitirilmesi 2015 ve 2022 yılları arasında planlanıyor.
Sonuç olarak Türkiye konumu itibarıyla ana taşımacılık hatları üzerinde. Çandarlı Körfezi’nde yapımı düşünülen Kuzey Ege Limanı Türkiye’nin transit taşımacılıktaki eksiğini giderecektir. Diye düşünüyorum Bu limanın Akdeniz’in en uygun limanlarından olacağı, Ortadoğu ülkelerine, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’ne ve Karadeniz’e akacak yüklere hizmet vereceği düşünürsek Kuzey Ege Limanı’nın yalnız ekonomik açıdan değil, sosyal açıdan da faydalarının önemli boyutlarda olacağı, ulusal ölçekte artan yük trafiğine ve uluslararası ölçekte transit taşımacılığa hizmet vererek Türkiye’nin ticaret, sanayii ve denizcilik sektörüne önemli katkılar sağlayacağına hiçbir kuşkum yok.” Şeklinde konuştu
İzmir Ticaret Odası Kent Danışmanı Hitay Baran’da konuşmasında “Kuzeyege Liman projesiyle 2002 yılından bu yana ilgileniyorum. 2003 yılında bir toplantıda Sayın Başbakanımıza liman ile ilgili bir soru yöneltildiğinde bir yanlış anlama sonucu toplantıda bulunanları bir hayli heyecanlandırmıştı. Ancak sonra öğrendik ki Başbakanımıza yanlış bilgi aktarılmıştı. Yanlış bilgiyle birlikte Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Liman projesinin onaylandığını söylemişti. Ancak daha sonra anlaşıldı ki böyle bir onay söz konusu değildi. Biz de o dönemlerde İzmir Ticaret Odası olarak bu işin peşini bırakmamaya karar verdik ve kurumlar arasında Liman için büyük önem taşıyan Çed Raporunun onaylanması için çalıştık. Bunun için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı DLH, Orman Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı arasındaki yazışmaları takip ettik. Tüm bu çalışmalarımız sonucunda 2005 yılında Limanın ÇED raporu onaylandı. Ancak o zamandan bu yana ihaleler yapılmasına rağmen herhangibir yol katedebilmiş değiliz. Bizim ÇED raporunun onaylandığı 2005 yılından bu yana sürekli dile getirdiğimiz bir konu var; o da 500 milyar dolarlık bir ihracat hacmi beklentisi olan hükümetin Limanlara sahip çıkması. Çünkü İhracatçının malını taşıyabilmesi için en kolay ve ucuz yol hiç kuşkusuz ki Deniz yoludur. Hükümetimiz Limanlarımıza sahip çıktığı sürece hedeflenen ihracat hacmine ulaşılabilecektir. Biz bunu 5 yıldır sürekli olarak dile getiriyoruz. Çandarlıya bir Liman yapılmasının da çok büyük avantajları var. Bir kere Çandarlının iç alanı oldukça geniş ve gelişmeye açık bir alan İzmir Ticaret Odası olarak bu limanın bir an önce yapılmasını istiyoruz”dedi.
Sempozyumun sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan konuşmacılar ortak görüş olarak, Limanın yapılmasının Kuzeyege’nin ekonomisi açısından çok büyük önem taşıdı, ekonomik yönden gelişecek olan bu bölgenin sosyal anlamda da ilerleme kaydedileceğini belirttiler.
Program Moderatörü Prof Dr Adnan Oğuz Akyarlı’da “Üretim yapıyorsanız, ürettiğinizi dışarıya satıyorsanız belli kapılara ihtiyacınız vardır. Bu kapılarda hiç kuşkusuz ki limanlardır. Dünyanın bir çok önemli liman kentinde Limanlara sahip çıkılıyor. Bu bölge içinde son derece önemli olan Limana sahip çıkmamız ve projenin gerçekleşmesi için daha çok çaba sarfetmemiz gerekiyor “ şeklinde konuştu
Sempozyumun sonunda konuşmacılara birer plaket vererek teşekkür eden Bergama Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Melih Kahraman “değerli katılımlarınızla bizleri aydınlattığınız için Bergama Ticaret Odası ve Bakırçay halkı adına teşekkür ederiz. Bergama Ticaret Odası olarak Kuzeyege Liman Projesini çok önemsiyoruz. Temennimiz projenin bir an önce hayata geçirilmesi, bu sayede bölgemize ve halkımıza ekonomik ve sosyal yönden ivme kazandırması” şeklinde konuşarak Sempozyuma katılanlara da ayrı ayrı teşekkür etti .