6 Nisan 2013 Cumartesi günü Bergama Ticaret Odası mülkü olan Tarihi Tonoz binasında anlamlı bir panel vardı. Bergama Ticaret Odası meclis üyesi merhum Hasan Şentürk’ ün vefatının yıl dönümünde isminin yaşatılması ve bir nebze vefa borcunun ödenebilmesi adına tarihi tonoz binasına Hasan Şentürk isminin verilmesi töreni ve akabinde de “Türkiye’de Seracılık, Bakırçay’ da Seracılığın Dünü Bugünü ve Geleceği” başlığı altında panel düzenlendi.

Sabah 10 buçukta kokteyl ile başlayan programa, Bergama Kaymakamı Ahmet Ertan Yücel, Dikili Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu, Bergama ilçe emniyet müdürü Hüsamettin Ataseven, Kınık ilçe emniyet müdürü Ali Yazıcı, Bergama ilçe milli eğitim müdürü İlyas Duman, Yayakent Belediye Başkanı Halil Hakkı Ergül ve Poyracık Belediye Başkanı Ahsen Özçam, Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Bergama Ticaret Odası meclis üyeleri, üyeleri ve meslek odası başkanları teşrif etti. Kokteyl sonrasında konuşma yapan Bergama Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Melih Kahraman, katılımları için tüm konuklara teşekkürlerini iletti. Ege Bölgesi’ nde ve Türkiye’ye de ilk organik sera üretimini kuran ve kendini vatanı için hizmet etmeye adamış çok değerli insan merhum Hasan Şentürk’ e Bergama Ticaret Odası meclis üyesi olması teklifini sunduğunda bölgeye yaptığı hizmetlerde bunu amaç edinmediğini dile getirdiğini söyledi. Ancak yine de kendisini kırmayıp meclis üyesi olduğu sözlerine ekleyen Kahraman, aramızdan ayrılışının birinci yıldönümünde, Bergama Ticaret Odası meclis üyelerinin ortak kararınca tarihi tonoz binasına, anısına “Hasan Şentürk Toplantı Salonu” ismini verdiklerini belirtti. Sonrasında mikrofonu konuşma yapmak üzere Bergama Kaymakamı Ahmet Ertan Yücel devraldı. Öncelikle, bir vefa örneği gösteren Bergama Ticaret Odası yönetimine teşekkürlerini ileten Yücel, bölgenin her güzel icraatında yer almaya çalışan, hizmeti gaye edinmiş böylesine değerli bir insanın aramızdan erken ayrılışının hüznünü duyduklarını dile getirdi. Dünya’nın örnek seraları içerisinde bulunmanın büyük bir başarı örneği olduğunu belirten Yücel, takdire şayan gayretiyle Bakırçay bölgesine çok büyük katkıları olan Hasan Şentürk’ü hayırla yâd ettiklerini sözlerine ekledi. Ertan Yücel sonrasında konuşma yapan Dikili Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu da Bergama Ticaret Odası yöneticilerine teşekkür ile başladığı konuşmasında örnek haline gelen, jeotermal kuyular ile ısıtılıp büyütülen organik seracılığı kurup geliştiren ve Türkiye’nin en büyük sera alanı haline getiren merhum Hasan Şentürk’ün bölge adına büyük bir girişimciliğe ve unutulmayacak işlere imza attığını dile getirdi. Konuşmayı Hasan Şentürk’ ün kardeşi Abdurrahman Şentürk bitirirken, ağabeyleri Hasan Şentürk’ ün Ankara’da kalmayı hiç düşünmediğini, tam bir Bergama sevdalısı olduğunu, abisinin yukarılara kadar taşıdığı bayrağı artık kendilerinin devraldığını, bölge adına daha da yukarılara taşımanın boyunlarının borcu olduğunu dile getirdi. Hasan Şentürk Toplantı Salonu açılışı için makas tutanlardan Abdurrahman Şentürk, Hasan Şentürk’ün kızları Arzu Şentürk ve Ayşenur Şentürk kurdele kesme merasiminde duygu dolu anlar yaşayarak gözyaşlarına engel olamadı. Sonrasında Hasan Şentürk Toplantı salonuna inen davetliler, şehitlere saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı’nın ardından konuşmacıların Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksek Okulu Seracılık Programı’ndan üç değerli bilim insanı Yrd. Doç. Dr. Raşit Zeki Eltez, Yrd. Doç. Dr. M. Kamil Meriç ve Yrd. Doç. Dr. Sumru Eltez’ in sunumlarını paylaştığı “Bakırçay’ da Seracılık ve Türkiye’deki yeri ve anlamı” konulu paneli dinlediler. Dünya’da ve Türkiye’de seracılığı geçmişten günümüze gelişinin slâytlarla anlatıldığı etkili sunumda, merhum Hasan Şentürk’ ün kurduğu, Bergama’da gelişip şuan Türkiye’de seracılık anlamında ilk üç sırada yerini alan Agrobay Seracılık hakkında da geniş bilgiler verildi. Sunumun sonunda paylaşılan, Hasan Şentürk ile yapılan bir röportajdan kendisinin söylediği etkileyici söz kulağa küpe olacak kadar etkileyiciydi ve yaşantısını özetler nitelikteydi: “İnsanın doğduğu yer değil doyduğu yer. Ama ben bunun için gelmedim. Buraya doymaya değil, ekmeğimi bölüşmeye geldim.”