Sosyal Güvenlik Kurumu; Sosyal güvenlik ihtiyaç ve riskleri karsısında topluma güvence sağlamakta, kaliteli ve yenilikçi bir anlayışla sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin sunulması hizmetini yürütmektedir. Bu hizmetin yürütümü sırasında, gerçeklesen risklerin meydana getirdiği zararların tazminini sağlayan ana finansman kalemi tahsil edilen sigorta primleridir. Değişen sosyal güvenlik ihtiyaç ve riskleri etrafında sigortalı ve hak sahiplerine sunulan hizmetlerle, yapılacak ödemelerin sorunsuz bir biçimde gerçekleştirilebilmesi bakımından sigorta primlerinin düzenli bir biçimde tahsil edilmesi sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için büyük önem arz etmektedir.

Bu husus 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Prim Alınması Zorunluluğu” başlıklı 79 uncu maddesinde “Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel saglık sigortası için, bu Kanunda öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır.” hükmü ile ifade edilmiş bulunmaktadır. Kanun maddesi ile Kurumumuzun giderlerini karşılamak üzere prim toplamak, sigortalı ve işverenlerin ise prim ödemek zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80 ve 81 inci maddelerinde;

4/1-b kapsamında olan sigortalıların prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarı ile bu tutarın 7,5 katı arasında beyan edecekleri prime esas kazançlarının %20’si uzun vadeli sigorta kolları primi, %12,5’i genel sağlık sigortası primi ve %2’si kısa vadeli sigorta primi olmak üzere toplam %34,5 oranında prim ödemek zorunda oldukları belirtilmiştir. Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun “Prim Oranları ve Devlet Katkısı” başlıklı 81 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (j) bendi ile isteğe bağlı sigortalılar hariç, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine tarafından karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. Sigortalıların bu prim indiriminden yararlanabilmeleri için primlerin Hazinece karşılanmayan kısmının yasal süresi içinde ödenmesi, Kuruma kendi sigortalılıklarından kaynaklanan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını taksitlendiren veya yapılandıran sigortalılar da bu taksitlendirme veya yapılandırma işlemleri devam ettiği sürece 5 puanlık teşvik indiriminden yararlanabilmektedir. Teşvikten faydalanma hakkı bulunan bir sigortalının prim oranı %29,5’e düşmektedir. Böylece teşvikten faydalanan bir sigortalının aylık prim ödemesinde yaklaşık %15 oranında bir indirim sağlanmış olmaktadır.

Sigortalılar primlerini, primin ait olduğu ayı takip eden ayın son gününe kadar Kurumumuzun anlaşmalı olduğu banka ve finans kurumları aracılığıyla ödeyebilmektedir. Ancak tarımsal faaliyeti sebebiyle 4/1-b kapsamında sigortalı olan tarım sigortalıları diğer 4/1-b sigortalılarından farklı olarak primlerini altı aylık dönemler halinde (Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık) ödeyebilmektedir. Bu şekilde tarım sigortalılarına mahsul hasat ve satış dönemlerindeki farklılıklar sebebiyle toplu prim ödeme imkanı sunulmuş olmakta ve sigortalılara altı aylık dönemlerde gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaksızın prim ödeme imkanı sağlanmış bulunmaktadır.

Bu minvalde sigortalılarımızın prim ödeme sistemi hakkında bilgi sahibi olması ve düzenli prim ödemelerinin kendileri yönünden sağlayacağı avantajların bilinirliğinin artırılması ilgililer yönünden çeşitli faydalar sağlayacağı gibi Kurumumuzun da prim tahsilat oranlarında artış meydana getirecek ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi hedefine ulaşılmasına katkı sağlayacaktır.